Türk Mitolojisi



MİTOLOJİNİN ÖNEMİ

            "Uluslaşma süreci, mitolojilerin oluşmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Toplum, mitolojiyi, mitoloji, ulusları oluşturur. Mitoloji o olusun tüm değer yargılarını ve dünya görüşünü içeren milli bir anayasa ya da milli bir şifre gibidir. Mitolojide ne varsa, kültürde de o vardır.

             Millete ait mitolojiyi unutturmak, bozmak ya da değerini düşürmek üzere adını kullanmak, bir toplumun ulusal kimliğini ve duruşunu yok etmek için kullanılan silahlardandır. Mitolojisinin, ulusal varoluş destanının aşağılanmasına ses çıkarmayacak hale getirilmiş bir ulus, toprağının verilmesine ve bayrağının indirilmesine de ses çıkarmayacaktır. Çünkü bayrak, vatan kavramları o ulusun mitolojisi ile içleri doldurulmuş simgesel ögelerdir.

               Mitoloji yok olduğu anda vatan, toprak; bayrak, bir bez parçası, ulus da hiç bir ayırt edici özelliği bulunmayan insanlar topluluğudur.

              En önemlisi de ulusal idealleri, mitolojiler verir. Mitolojisi yok olan bir ulus, idealler uğruna ve kendi ürettiği, kendince yüksek olan değer yargıları ile hareket etmez. Sadece maddi menfaatler uğruna, yüksek değerler ve erdemler olmaksızın hareket eder."


-----
Günnur Yücekal Arpacı, Gök Tanrı İnancının Bilinmeyenler,, Eserin Arka Kapağı

TÜRK MİTOLOJİSİ

Temsili Türk Mitolojisi Karakterleri

Abu Burkan: Altay Kuday (Tengri) ile Erlik Han arasında aracı burkan.

Ak Kem: Bay Ülgen ile Umay Ana'nın kızlarından biri.

Ak Kızlar: Ülgen Ata ve Umay Ana'nın kızlarına verilen ad.

Albıçı: Hastalık ruhu.

Almıs: Kötü ruhlar.

Altın Telekey: Ülgen ve Mongızın tanrıların yaşadıkları, göğün en yüksek katı: "Altın Dünya/Medeniyet" şeklinde de tarif edilmektedir. Altın Telekey'in, Altkın Kazık'ın üzerinde yer aldığına inanılır.

Bayana: Yaşam/Dünya ağacı.

Burkan: Burkan, "tanrı" değil; bazen yaratıcı bir ruh, enerji, göksel ışın, bazen göğün bir katıdır.

Cadacı: Hava durumunu tahmin eden kahin (yadacı); ya da taşıyla yağmur yağdıran kimse. Yada taşı, Türkler arasında önemli bir olgudur ve en az Hunlar döneminden beri bilinmektedir. Yada taşıyla yağmurun yanı sıra kar yağdırılır ve rüzgar estirilip fırtına koparılabilir. (Yada Taşı)

Cayaçı: Yaratıcı melek.

Yer Ana: Doğaya can veren melek.

Kam: İnsanlarla ruhlar arasında aracılık yapan kişi, yardımcı.

Kayrakan: Yumurtaya benzeyen ve sürekli hareket eden enerji kütlesi.

Koço Kan: Bir melek, aşıkların kavuşmalarını sağlar.

Körümçü: Rüya yorumcusu.

Kösmökçü: Cenaze kalkan bir eve çağrılan ve ölen kişinin ruhuyla konuşma ve onu ağırlama yeteneğine sahip kişi. Ölen kişinin ruhu için bir akşam vakti GÜneş batmaya hazırlanırken bir tören düzenler.

Kut: Yaşam ruhu, sağlıklı bir insanın ruhu.


Gökbörü (Bozkurt) - Türk Mitolojisi

Dünya Türklüğünü birleştiren en önemli ve bilinen tarihi simgemiz ve yol göstericimizdir. Neredeyse istisnasız bütün Türk halklarının yaşayan hafızasında bozkurtun önemli bir yeri vardır.

Türklerin kara totemi olup savaşçılık ruhunu perçinler. Ayrıca anaç roller de üstlenen bozkurt, Türkleri çok kez felaketlerden kurtarmış ve de yol göstericilik yapmıştır. Gök tarafından zor günlerimizde gönderilen kurt imgesi, efsanevi gibi gözükse de çok kuvvetle gerçeklik payı olan bir hikayeye dayanmaktadır.

Erlik Han - Türk Mitolojisi

Yer altı dünyasının, karanlık alemin hakimi olan ruhtur. O'na şeytan veya cin demek asla doğru olmaz. O da bizler gibi Tanrı'nın bir parçasıdır.

Erlik Han, Tengri'nin kötü ve karanlık güçler üzerinde hakimiyeti olan büyük oğludur. Hastalık ve kıskançlıkları o idare eder. Ölüm döşeğindeki kişiye yardım etmek isteyen bir kam (şaman), Erlik Han'a başvurur ve giydiği giysiler ve kullandığı teknikler ile Erlik Han ile irtibat kurmaya çalışır.

Gök dokuz kattır fakat yer yedi kattır. Canavarların hep yedi başlı tasvir edilmesinin sebebi de budur.

Yeraltının son katında bulunan Erlik Han, kendisine az ışık veren bir güneş yaratmıştır. İlginçtir, atalarımız da dünyanın merkezinde ateş olduğunu doğadan yola çıkarak anlamışlardı ve bunu bu şekilde mitolojik ögelerle anlatmışlardı.

Dediğimiz gibi Erlik Han şeytan değildir, ona asla küfür edilmez, kötü söz söylenmez; Nitekim Erlik Han, İslam'daki şeytan gibi kötülüğü teşvik eden bir güç değildir.

Bay Ülgen - Türk Mitolojisi

Göğün 9 kat olduğunu düşünen Türkler, dokuzuncu katın hakim ruhuna (enerjisine) Bay Ülgen demiştir. Bay Ülgen, atmosferi idare eden güçtür. Tengri'nin en önemli parçalarından / yansımasından biridir.

Bay Ülgen, dünyevi işler ile daha ilgili olduğu için Gök Tengri ile karıştırılır. Fakat evrenin yaratılışı ve dünyanın sonu gibi konulardaki mitlerde başrolü hep Gök Tanrı oynar. Bay Ülgen ise burada hiç yer almaz. Tüm bu özellikleri Bay Ülgen'in Tengri olmadığını gösterir.

Ülgen'e kurban sunulur. Bu da onun Tengri olmadığının bir göstergesidir. Çünkü Tengri'ye hiçbir zaman kurban sunulmamıştır.

Ülgen'in birçok sıfatı vardır; atmosfer olaylarını düzenler.

Umay Ana - Türk Mitolojisi

Umay Sanay Ana, gen ruhlarının bulundukları gök katında ikamet eden melek olduğuna inanılır.

Umay sözü "ummak" fiil kökünden türemiş olup Umay Ana da iyi enerjiyi temsil eder. Anadolu'da, Türklerin eski dininden kalma urasa tedavisi yapan kişi, tedaviye "bu el benim elim değil Umay anamın eli" veya "bu el benim elim değil Fadime Anamın eli" şeklinde başlar.

Müslüman olduktan sonra Umay Ana'nın yerini Fadime Ana almıştır.

Umay Ana ile ilgili geniş bilgi veren Seyidov ise Umay’ı güneş ve dişil unsur olan yer ile ilişkilendirmektedir. Kutsal yer olarak kastedilen Ötüken’in Türk topluluklarına yardım etmesi gibi Umay da Türk halklarını koruyan ve onlara kut veren bir tanrıçadır.

Kaynakça: Bilgilerin bir kısmı Altay Bilik'ten alınmış ve düzenlenmiştir.

1 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.