Tengricilik Bir Din midir?


Akay Kine'nin yukarıdaki alıntısında da belirttiği gibi Tengriciler bu inanç sistemini bir "din" olarak adlandırmazlar.

Bundaki temel gaye; "din" olgusunun psikolojik ve sosyolojik baskısını yok etmek, insanlar arasındaki gerilimi azaltmaktır. Bir din, bir kurum demektir. Kurumsallaşan bir din ise insanları yönetmeye başlar. İnsanlar, gerçekten Tanrı'nın evladı olarak özgür ve bilinçli olmak istiyorsa kendilerini hiçbir kişiye veya kuruma ipotek etmemelidir.

Türkler'in ezelden beri övündükleri "bağımsızlığa düşkünlük" işte bu Tengrici inancın bir uzantısıdır. Türk Tanrısı, Türk'e boyun eğmeyi nasip etmemiş olup Türklerin de Tengri ile arasındaki ilişki korku-çekinme düzleminde değil; sevgi ve bağlılık şeklinde olmuştur.

Eski çağın birçok kaynağında da Türklerin bu tutumu "Türkler'in dini, Tengri dedikleri bir yaratıcıya tapmaktan ibarettir." şeklinde belirtilmiştir.

Bu bir çeşit kültürel motiflerle kurulmuş deizme ve panteizme işaret edebilir. Nitekim kök bir din olan Tengri inancında birçok inanç unsurunu bir arada görmek mümkün olacaktır.

İnsanlığın dini inançları temel olarak dört tanedir. Onların üçüne Budizm, Hristiyanlık ve İslam'a din diyoruz. Bu dinler politika ile iç içe girmiş, resmi bir sıfat kazanarak, devlete veya devletin dayandığı ideolojiye bir baz teşkil etmişlerdir. Tengricilik ana hatlarıyla politize olmamıştır; yapı ve felsefe itibariyle herhangi bir sistem veya politikaya baz teşkil etmeye müsait değildir. O yukarı ve orta dünyadaki doğanın iyelerine dayanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.