İslam ve Gök Tanrı İnancı
İslam ve Gök Tanrı İnancı
İslam ile Gök Tanrı dini; Tengricilik arasındaki ilişkiden bahsedeceğimiz bu yazımıza şu gerçeği hatırlatarak başlamak istiyoruz.
Bir kişinin, din değiştirmesi veya iman etmiş olduğu dininden çıkması için geçerli sebepleri olmalıdır. Özentilik sebebiyle, hiçbir akıl ve mantık ilkesine dayanmadan din değiştirmek; sadece vicdanı sarsar. Kişinin ruh dengesini olumsuz etkiler. Bu yüzden, ekseriyetle Müslüman olan Türkiye Türkleri için; İslam ve Tengri inancı (Gök Tanrı dini) karşılaştırması yapmak ve bu iki inanç arasındaki farkları belirtmek gereği duyduk.
Ki, herkes neye - ne için inandığını apaçık şekilde anlasın.
Önemli uyarımızdır; biz Tengriciler olarak ne İslam'a ne de başka bir dine saldırmak niyetinde değiliz. Aynı saygı ve hassasiyeti sizlerden de görmeyi umut ediyoruz.
1. İslam Akidesi (İtikad) ve Tengrici Öğreti Karşılaştırması
İslam akidesi, dinin inanç temeli anlamına gelir. Kişinin bağlanması gereken temel inanç esasları; İslam akidesi olarak bilinir ve Sünni itikada göre, İslam'ın 5 şartı; imanın 6 şartı bulunmaktadır. Gelin; Tengri inancı ile Sünni İslam'ın farkını bu İslam akidesi üzerinden tartışalım.
a. İmanın 6 Şartı ve Tengricilik
a.1: Allah'a iman etmek.
İslam dinine göre, yerlerin ve göklerin yaratıcısı 'Allah'tır. O doğmamıştır ve doğrulmamıştır. İslam'a göre Allah birdir, eşi benzeri yoktur, ezelden beri vardır, her şeyi bilir, görür ve işitir. Melekler vasıtasıyla konuşur.
Allah'ın zati ve subuti olmak üzere tanımlanan 12 sıfatını yukarıdaki gibi özetlemek mümkündür. Biliyoruz ki İslam'ın tanrısı olan Allah; kanunlarından bütün insanlığı mes'ul tutar ve o'na inanmayanları cehennem azabı ile tehdit eder. Doğrudan doğaya müdahale eden Allah, dilediğini yola getirdiği gibi dilediğini de saptırır.
Tengri'nin özellikleri, Gök Tanrı (Tengri) ezeli ve ebedidir. Tektir fakat çokluğun arkasında teklik konumundadır. Evrenin ve her şeyin yaratıcısı Tanrı, Türk kitabelerinde sonsuz hayata sahiptir. Orhun Anıtlarına göre de Tengri, evrenin ilk nedenidir yani yaratıcısıdır.
Tengri tüm insanların Tanrısıdır. Tatarlar Ruslara hitaben şöyle demiştir: "Tanrı bütün uluslar için aynıdır. O kavgamız hakkında karar verecektir."
İnsanın niyetini; doğruyu ve yalancıyı Tengri bilir. "Tonı jamandı iyt qabadı, niyeti jamandı tenri tabadı - Elbisesi kötü olanı it kapar niyeti kötü olanı Tanrı bulur."
Gök Tanrı, insanların yaptığı her işe müdahil değildir. Bununla birlikte insanlardan mutlak biçimde uzaklaşmamıştır. O uzaktan her şeyi gözlemlemektedir. Günlük olaylarda olmayan Gök-Tanrı, her zaman gönüllerde en yoğun hissedilen güç olarak algılanmıştır.
Bu konuda Gökalp de şunları söyler: "İnsanlara ilişkin işlere o kadar kayıtsızdır ki hatta kendisine kurban kesilmesini bile istemez. Yalnız yılda bir kere gençler tarafından kendi şerefine dokuz bardak kımızın dokuz defa içilmesini ister. Bu içki ayininden sonra neşeli oyunlar yapılır."
Tengri inancına göre kişi, Gök Tanrı için bir şey yapmaz. Onun kimseye ihtiyacı yoktur. Temel düzeni bozmadıkça O, kişiyle muhatap olmaz ve O'ndan korkulmaz.
Yaratıcı Tengri, şekilsizdir ve her yerde bulunur. O'nu bir cisimle veya insan ile şekillendirmek olmaz. Tengri, dini yaymak için kişiye görev vermez. Savaş ilan ederken Tengri adına savaşılmaz. Tengri'nin böyle talepleri yoktur.
Sonuç: İslam'ın Allah'ı ile Türklerin Tengri'si: temel sıfatlar bakımından aynıdır. İkisi de ezeli, ebedi, insan veya cisim sıfatında olmayan, tek ve her yerde olup her şeyden haberdar olan varlıklardır. Fakat Tengri, insanlar ile konuşan ve taleplerini bildiren bir varlık değildir. Tengri, varlığın enerjisi konumundadır. Ortak irade gibidir. Allah ise insanlara gün gün müdahale eden, melekler vasıtasıyla birileriyle konuştuğuna inanılan bir varlıktır. Kendisine ibadet edilmesini ve kulluk edilmesini bekler. Fakat Gök Tanrı böyle bir şey beklemez.
a.2: Meleklere iman etmek.
Muhammed ve Cebrail - Cami'üt Tevarih Kitabından |
İslam dininde melek; Allah tarafından yaratılmış olup Allah'ın emirlerini yerine getirmekle ve ona ibadet etmekle yükümlü nurani varlıklardır. Onların varlığına iman etmek, İslam akidesindendir.
Bütün meleklerin sayısı bilinmese de dört büyük melekten bahsedilir; Cebrail, Azrail, Mikail ve İsrafil. Her bir melek, kendisine verilen bir görev ile özelleşmiştir. Örneğin Cebrail vahiy meleği iken Azrail can almak ile görevlendirilmiştir.
Sorgulayan bir insan için İslam'daki ve semavi dinlerdeki "melek" makamı çok şüphelidir. Her şeye gücü yeten bir Tanrı, neden meleklere ihtiyaç duyar?
Din üzerine çalışan bilim insanlarına göre melekler; eski pagan tanrılarının semavi dinlerdeki yaşayan halidir. Bu eski yardımcı tanrılar, tek tanrılı semavi dinlere "melek" olarak geçmiştir. Nasıl ki eski Yunan Panteonunda Zeus baş tanrı iken (Allah), Kronos, Poseidon, Minos gibiler de yardımcı tanrılardır. İslam Panteonuna göre de baş tanrı Allah; yardımcı 4 büyük melek de Mikail, İsrail, Cebrail ve Azrail'dir.
Fakat İslam; tek tanrılı bir din olduğu için melekler de Allah'ın kulları olarak tanımlanmıştır.
Tengri inancında melek diyebileceğimiz ruhlar inancı var bulunmaktadır. Sayıları net olarak bilinmez. Fakat Tengricilik İslam'daki manada tektanrıcı bir din olmadığı için, meleklerin konumu çok daha belirgindir.
Tengri; çokluğun arkasındaki teklik olmakla birlikte enerjisini her varlıkta farklı şekillerde ortaya çıkarabilir. Tanrılar, melekler, ruhlar; özde Tengri'dendir ve Tengri'den gücünü alır. Zaman Tanrısı dediğimiz şey de aslında Tengri'dir. Tengri'nin zaman üzerindeki hükmüdür. Veya Toprak Ana dediğimiz ruh-melek; aynı şekilde Tengri enerjisinin tezahürüdür. Tengrinin yansımalarıdır. Tengri'yi insan gibi, varlık gibi düşünmek hata olur. O bir enerjidir ve her şekilde ortaya çıkar.
Sonuç; melek inancı iki inançta da vardır. Fakat bütün ilkelerde olduğu gibi, Tengri inancında İslam'daki gibi "olmazsa olmaz iman şartı" yoktur. Yani meleğe iman gibi bir şart Tengri inancında yoktur. Fakat inanılır, hissedilir. Suyun ruhu, ateşin ruhu, dağın ruhu, ağacın ruhu gibi ruhlar; Tengri'nin tezahürleri, görüntüleridir.
a.3: Kitaplara İman
İslam inancını yüzyıllardır vazgeçilmez kılan, O'nu mümkün olduğunca rayına oturtan en önemli kurum bizce Kur'an-ı Kerim'dir. Allah'ın sözleri olduğuna inanılan Kur'an-ı Kerim gibi; Allah daha önce de insanlar ile peygamberler aracılığı ile konuşmuştur.
Allah'ın yayınlanan önceki kitapları; Tevrat, İncil ve Zebur'dur. İslam'a göre Kur'an da dahil olarak bu dört büyük kitaba iman etmek gerekir. Fakat İslam'a göre Kur'an-ı Kerim'den önceki 3 kitap tedavülden kalkmıştır.
Allah, kullarından istedikleri şeyleri ve yasakladıklarını bu kitaplar aracılığı ile bildirmiştir. Bu kitapların tamamı Orta Doğu'da inmiş olup konular da genellikle Orta Doğu coğrafyasında geçmektedir. Bütün insanlığı ilgilendiren kısımlar; temel ahlaki meselelerdir. Kur'an'ın geriye kalan kısmı ise İbrani mitolojisi ve Orta Doğu tarihidir.
Tengri inancına göre, Tengri insanlar ile konuşmaz, yazısı yoktur; sabit bir kitabı ve emirler bildirgesi yoktur. İnsanlar ilham ve tecrübe yolu ile Tengri bilgisinden haberdar olur. Özellikle bu bağlamda, doğayı gözlemlemek ve akıl yolu ile bilgi elde etmek öne çıkar.
Türk Tanrısı Gök Tanrı, insanlara sabit bir kitap göndermemiştir, göndermeyecektir. Özel olarak seçtiği bir kişi aracılığıyla mesajlarını iletmez: onun mesajını küçük bir çocuk bile anlar. Temel ahlaki kuralları ise toplumun kendisi, töresi belirler. Bu gibi işlere Tengri karışmaz.
Sonuç: Kesin bir şekilde Tengricilik ile İslam bu noktada ayrılır. İslam'da nakil (kitaplar) önemliyken; Tengricilik'te akıl esastır. Kur'an-ı Kerim'i güncellemek mümkün değildir. Ayetler sabittir ve bu yüzden İslam alimleri, günümüze uyarlamak için Kur'anı kendilerince yorumlamaya çalışmaktadırlar. Yani nakle kendilerini hapsetmişlerdir.
Fakat Tengriciler, günümüz şartlarını anlamak için günümüzün doğasına ve kültürüne bakar. Sabit bir kitap olmadığı için Tengri inancı dinamiktir ve sürekli değişime açıktır. Bu bağlamda; Tengri inancı bilime engel teşkil etmezken, İslam inancının kitabı Kur'an, bilimsel gelişmelere engel olabilmektedir.
a.4: Peygamberlere İman
İbrahim Peygamber |
Gök Tanrı dini yani Türklerin eski dini ile İslam arasındaki benzerlik ve farklılıkları açıklarken, 'peygamberlik' müessesi de tartışma konusu olmuştur.
İslam inancına göre Allah, bütün toplumlara elçiler (peygamberler) yollamıştır. Bu peygamberlerin özelliği Allah ile konuşmak, O'ndan mesajlar almak ve halka iletmektir. Bir Müslüman, başta kendi peygamberi Abdullah oğlu Muhammed olmak üzere diğer peygamberlere de iman etmek durumundadır. İslam inancına göre aslında bütün peygamberler aynı buyrukları yani İslam'ı anlatmak için gönderilmiştir. Fakat bu topluluklar azgınlık yaparak peygamberlerin buyruklarını yanlış yorumlamış ve sapıtmışlardır. Bunun üzerine son peygamber Hz. Muhammed, bütün insanlığa ve alemlere uyarıcı olarak gönderilmiştir.
Tengri inancında ise peygamberlik kurumu yoktur. Hiçbir tarihi veri bunu asla ispat edememiştir. Bazı aklı evvel tarihçilerimiz; Oğuz Kağan'ı, Bilge Han'ı ve Alp Er Tunga'yı sanki bir peygambermiş gibi göstermeye çalışmaktadır.
Bu tarihçiler de İslam inancına sahip oldukları için, bütün topluluklara yani Afrika kabilelerine bile peygamberler gönderildiğine inanmaktadırlar. Bu yüzden, aslında Türk töresinde ve kültüründe olmayan peygamberlik kurumunu bu büyük tarihi şahıslar aracılığıyla eski Türk dinine sokmaya çalışmaktadırlar. Ancak şu bir gerçek ki Tengri inancına göre kimse peygamber olamaz. Hiç kimse özel olarak Tengri ile konuşamaz, hiç kimse Tengri adına ahkamda bulunamaz.
Sonuç: eski Türk dini ile İslam arasındaki farklardan birisi de peygamberlik kurumunun varlığıdır. Gök Tanrı inancına göre peygamber yoktur, olamaz. İslam'a göre ise peygamberi inkar etmek dinden çıkmak demektir.
a.5: Ahirete İman Etmek
Temsili Cennet Yolu ve Cehennem Yolları |
İslam inancına göre dünya hayatı bir imtihandır. Allah'a kulluk etmek insanın yegane görevidir. Bu görev ayrıca cin denilen varlıklara da verilmiştir.
Bu varlıkların da, dünyanın da bir sonu vardır. Kıyamet günü geldiği zaman, bütün canlılar ve varlık yerle bir edilecektir. Ölen insanlar yeniden dirilecek ve hepsi ahirette sorguya çekilecektir.
Ahiret günü, ölüler kabirlerinden diriltilecek ve yaptıkları amellere göre cennete veya cehenneme yollanacaktır. Yani ahiret günü, hesap günüdür ve ödül ile cezanın dağıtılacağı yerdir.
Gök Tanrı (Tengri) inancına göre, bu konuda ortak bir fikir yoktur. Bu konuda kesin bir ahkamda bulunacağımız bir dayanağımız yoktur çünkü. Tengri'den bir mesaj almış değiliz, peygamber yok ve ayet de inmiş değildir. Bu yüzden ahiret hakkında bildiklerimiz yalnızca töremizden kaynaklanır.
Töremize göre insan, öldükten sonra evlatları yani nesli aracılığı ile yaşamını sürdürür. Bu yüzden Tengricilik'te çocuk sahibi olmak önemlidir. Tengri inancına göre kişi, 7 nesilden sorumludur ve bu yüzden iyi bir kişi olmak durumundadır. Eğer siz kötülük yaparsanız, bu sizden sonra çocuklarınıza kalır. Aynı şekilde yaptığınız iyilikler de çocuklarınıza miras kalacaktır.
Genel görüşe göre Tengricilik'te ölümden sonra hesap günü inancı yoktur. İyilik ve kötülük dünya yaşamına ait kavramlardır. Öldükten sonra herkes nötr olacaktır. Enerji nötrlenecektir. Nasıl ki Tengri için iyi ve kötü gibi bir yargıda bulunamazsak, ölmüş bedenin ruhu için de bu tip yargılarda bulunamayız.
İyi ve kötü davranışların ödül ve cezası dünya hayatındadır. Ahirette değil.
Sonuç: Tengri inancında ahiret kavramı yoktur. Bilinenin aksine uçmag ve tamu sözleri Soğdçadır ve dinimize de dilimize de sonradan girmiştir.
a.6: Kadere İman Etmek
İslam inancına göre, Allah olmuş olan ve olacak olan her şey bilir. Buna göre sizin dünyada iyi bir insan olup olmayacağınız da önceden belirlenmiştir.
İrade ise ikiye ayrılır; cüzi irade ve külli irade. Cüzi irade, seçimin bize bırakıldığı durumları ifade eder. Külli irade ise tanrısaldır. Cüzi irade; aslında bir çeşit ilüzyondur. Seçim yaptığınızı zannedersiniz, fakat aslında neyi seçeceğiniz de önceden biliniyordur. Bu bir çeşit yanılsama değil midir?
Müslümanlar bu durum şöyle açıklar: "Eğer Allah seni hiç imtihan etmeden doğrudan cehenneme koysaydı itiraz ederdin; ama Allah seni dünyaya gönderdikten sonra sınayıp cehenneme koyuyor."
Bu savunma, sorgulayan bir beyin için tatmin edici değildir. Her şeyden önce; imtihan kavramının sulandırılması söz konusudur. En basit tabir ile eğer ben YGS sınavına gireceksem bunu ben seçerim. Gider, bankaya gerekli parayı yatırır, gerekli başvuru formlarını doldurur ve başvururum. Fakat gördüğümüz üzere imtihan denilen şey kaçınılmazdır. Eğer Allah, benim kaderimi "cehenneme gidecek" olarak yazmışsa, ben dünyada ne yaparsam yapayım cehennem azabını tadacağım. Yani işkence göreceğim, acı çekeceğim.
İslamdaki kader anlayışına eleştirimizi yaptıktan sonra, Tengri inancında kaderin konumundan bahsedelim. Biz Türkler buna yazgı deriz. Tengricilik'te bir kader-yazgı inancı vardır fakat bu kitaplı dinlerdekinden farklıdır.
Bu inancın yarattığı insan tipinde kaderi, efendisi tarafından belirlenmiş, çok zayıf bir iradeye sahip zavallı bir kul değil; doğanın sundukları, atalarının çizdiği yol, geçmişi, tarihi ve Tanrı'nın ona verdikleriyle şekillenen hayat istikametinde duran bağımsız ve inisiyatifi kendi elinde olan Tanrı'nın çocukları vardır.
İnsan doğarken, Tanrı ona hayat yolunun bir çizgisini verir. Fakat kişi bu yoldan giderken etrafındaki diğer insanları da dikkate almalıdır. Kişi, aile-çevre-doğa etkisi ile kendi çizgisini kendisi oluşturur. Tanrı ona seçenekler verir. Yeni doğan çocuğa Tanrı-ataları-doğa zaten belli bir yön vermiş olur. Ama o Tanrı'nın oğlu/kızı olduğu için, onun her zaman seçenek imkanı olmalıdır. Tengricilik'te insan çok etkin bir varlıktır.
Sonuç: Tengri ile Allah arasındaki fark burada kendisini yine belli etmektedir. Tengri, bütün doğa ile gücünü paylaşan bir varlık olduğu için aslında insanların da özünde bulunan güçtür. Bu yüzden, insan da bir şekilde Tengri'nin yansımasıdır. Demek oluyor ki, Tengricilik'te insan kendi kaderini belirli ölçüde kendisi belirler fakat aynı şekilde atalarımız ve doğa da Tengri yansıması konumunda olduğu için, onlar da kaderimizi etkiler. İslam'da ise Allah'ın çizdiği bir yol vardır ve siz bunu değiştiremezseniz. Eğer siz bunu değiştirecek güçte olursanız, Allah'ın geleceği bilemediği düşünülür. Bu da Allah'ın sıfatına ters olur.
Türklerin Eski Dini Gök Tanrı İnancı ile İslam Arasında Benzerlikler ve Farklılıklar Tablosu:
Tengricilik (Gök Tanrı İnancı)
|
İslam
|
Tengri, çokluğun arkasındaki tekliktir
ve gücü doğada paylaşılır.
|
Allah, birdir. Doğmamıştır,
doğrulmamıştır. O’na denk yoktur.
|
Tengri yargılamaz ve ona kulluk
yoktur.
|
Allah mutlak yargılayıcıdır, O’na
kulluk edilir ve dilediğini cennete, dilediğini cehenneme gönderir.
|
Tengricilik’te kutsal kitap yoktur.
İnsan doğadan öğrenir ve doğanın dili ortaktır.
|
Allah’ın yolladığı 4 kitap vardır. Bu
kitaplar gönderdiği toplumun diliyle yazılmıştır.
|
Melekler ve ruhlar aslında Tengri’dendir.
|
Melekler ve ruhlar; Allah’ın
kullarıdır.
|
Tengri insanlar ile konuşmaz ve günlük
hayata müdahale etmez.
|
Allah peygamberler aracılığı ile
insanlarla konuşur ve günlük yaşama çeşitli şekillerle ve şeriat kuralları
ile müdahale eder.
|
İnsan, Tengri’nin evladı (maddi
evlatlık değil; enerjisel) konumunda
olduğu için kendi yazgısını yazma gücüne ve seçim yapma hakkına sahiptir.
|
İnsan Allah’ın kuludur. Allah;
dilediğini rızıklandırır dilediğini ise saptırır. Mutlak irade Allah’ındır.
|
Ölen kişinin kötülükleri ve iyilikleri
dünyada kalır. Ödül de ceza da dünyalıktır; aynı şekilde iyilik ve kötülük
kavramı da dünyalıktır. Ölen kişinin ameli evlatları vasıtasıyla hatırlanır
ve etkisi yedi nesil devam eder.
|
Ölen kişinin iyilik ve kötülüğü; ahrette
değerlendirilir ve buna göre cennete ya da cehenneme gideceğine Allah karar
verir. Dünyadaki iyiliklerin asıl mükafatı ve kötülüklerin asıl cezası ahrette
görülecektir.
|
İslam ve Eski Türk dini arasındaki benzerlikler, İslam ve eski Türk dini arasındaki farklılıklar işte yukarıdaki şekilde İslam akidesi üzerinden anlatılmıştır.
Gök Tanrı inancının esaslarını bildiren bir akide bulunmadığı için; bizler kaynağımızı ataların tecrübelerinden almaktayız. Bu bağlamda yukarıdaki bilgiler; Altay, Saha-Yakut ve Moğol Tengriciliğinin günümüzdeki yorumlarından derlenmiştir.
Gök Tanrı İnancının Bilinmeyenleri - Günnur Yücekal Arpacı
Altay Bilik - Nikolay Şodoyev
Altay Bilik - Nikolay Şodoyev
İslama Biraz Sert Bir Bakış Açısıyla Bakılmış gibi Sezdim Yalnış Anlamışta Olabilirim Veya Dediğim Gibidir İslam Hakkındaki Bilgileriniz Hususunda Yalnışlar değilde bazı yerlerde Abartılar Sezdim
YanıtlaSilEsenlikler. Böyle düşünmenizi anlıyorum; çünkü bizim ülkemizde İslamiyet yakın tarihe kadar Türk yorumuyla yaşanıyordu. Yani Yunus Emre'nin, Ahmet Yesevi'nin yolu; aslında 'gerçek' İslam değildir. Bizim bu yazıda ortaya koyduğumuz İslam, Arap ekolü yani gerçek, öz İslam. Türklerin yorumu olan İslam değil. Bu yüzden size 'sert' gelmiş olabilir. Dediğiniz gibi yazımızda herhangi bir 'yanlış' olduğunu düşünmüyorum. Ama yine de var olduğunu düşünüyorsanız, somut olarak buraya yazın. Şu cümleniz yanlış deyin, gerekirse düzeltiriz memnuniyetle. Sevgiler.
SilAma ben herhangi birisinin değil Allahın sözleriyle konuşuyorum . Allahın ey iman edenler düşünmezmisiniz ve aklınızı kullanmazmısınız gibi ayetleri var bakın ben hoşgörülü bir insanım saygısızlık yapma istemiyorum ama inanmamanız dinimize ağır laflar söyleyeceğiniz anlamına gelmez.Teşekkürler
SilDilara Can İslamiyet tek akıl denen kelime akl kelimesinden türemiştir o da iman için düşünmek ve deveyi kazığa bağlamak gibi anlamlara gelip günümüz kullanım amacıyla tamamen farklıdır İslam'da nakil vardır biat vardır arastirirsan göreceksin dediklerimi:) Türkiye'deki İslam degil gerçek islam
SilDilara Can, Allah'ın ayetleri diye inandığınız , öyle doğru bildiğiniz elbet vardır. Bir çoğu olağanüstü(Allah ile konuşma v.b) bir çoğu temel ahlaktır. Dediğin şey elbet İslam inancı olana göre doğrudur. Fakat Tengricilik insanın kendi yaşamı olduğu için İslam'da yazan bir ayeti burada yazman bir anlam ifade etmiyor. Tengricilik (bence) bir nevi aklını iyi kullandığın , geniş düşündüğün kadardır. Yani sınırsızdır. Bu yüzden Kuran'dan yazıyor dediğin ayet buradakiler için bir anlam ifade etmez. Kuran dışından bir kanıt görseydik elbet ayeti doğrulardık. Geniş düşünmek gerek. Ayette yazıyor inan diye bir olay maalesef mantıklı değil.
SilTamam da nerede İslam'a hakaret edilmiş. Ben göremedim. İslâm ne ise o yazıyor. Çarpıtma yok, hakaret yok. İki inanç karşılaştırılmış sadece. Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz. Anlamadım gitti.
SilTengirici arkadaşlara merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum. Tengriciliği bir kültür mü yoksa her dediği gerçek bir şey olarak mı görüyorsunuz?
SilDaha çok kültür olarak görüyoruz,Tengri dediğimiz de zaten İslamda inandığımız yüce Allahımız, Ancak Tengriçilikde bazı sembolik doğru bulmadığım şeyler var meselen gök gürlediğinde tanrının kızdığını düşünmeleri , buna kesinlikle körü körüne bir dine inanıyormuş gibi inanmıyoruz , Ancak her türlü İslamdan daha mantıklı ve , gerçekten Tanrıyı hiss ede bileceğin bir sistemde olmak istersin , Peygamberler İmamlara itatden ben İslamda Allahı bulamıyordum ama şimdi daha kolay ve huzurlu bir şekilde hiss ede biliyorsun .Hemde kültürümüzde her batıl olarak da gördüğüm inancın aslında temelini iyilik üzerine kurulu olması beni daha çok bağladı kendine , İslamda ise sadace biat et kork , geril , gibi hisler tamamen farklı hiss ediyorum , Sanki özgürleşmiş gibi
Siltengri inancini daha kapsamli ogrenebilcegim bi kaynak varmidir simdiden tesekkurler ..
YanıtlaSilGök Tanrı İnancının Bilinmeyenleri adlı kitaptan öğrenebilirsin
SilTengricilikte "Kızıl Tamu" kavramını aciklayabilir misiniz ?Ayrintilariyla olursa daha iyi olur kandaş.
YanıtlaSiltamu İslamiyetteki gibi cehennem manasına gelir. Yani aslında İslam bizden çalmıştır. Kızıl tamu cehennemin en alt katmandır. (Oraya girebilmek için çok kötü olmak gerekir.😅)
Silyanlız bence araştırmanızı iyi yapın Kuran-ı kerimin bir çok ayetinde EY iman edenler düşünmezmisiniz .Aklınızı kullanmazmısınız gibi tabirler var. HZ. ibrahim Allahı düşünerek bulmuştur .Bir dini anlatırken bütün hatlarıyla anlatın yada karışmayın .Sizin anlattığınız islam değil.
YanıtlaSilHz İbrahim kendi aklıyla bulmuşta . Biz şimdi çocuklarımıza ilkokuldan başlayarak neden zorla akıllarına sokmaya çalışıyoruz ? Daha nefes aldığı ilk andan itibaren düşünceyi onlara bırakmayıpta kimliklerine bile islam yazıyoruz ? Nerede inanç özgürlüğü . Ülkede 1 tane kimliğinde islam'dan başka birşey yazan var mı ?
SilHz İbrahim kendi aklıyla bulmuşta . Biz şimdi çocuklarımıza ilkokuldan başlayarak neden zorla akıllarına sokmaya çalışıyoruz ? Daha nefes aldığı ilk andan itibaren düşünceyi onlara bırakmayıpta kimliklerine bile islam yazıyoruz ? Nerede inanç özgürlüğü . Ülkede 1 tane kimliğinde islam'dan başka birşey yazan var mı ?
SilUnutma ki; TENGRİ inancına inananlar akıllarını kullanıp TENGRİ'yi (Tanrı) buldular inandılar. Senin inandığın İslâmdan daha öncesinden Tanrıya inanış var. Arap puta taparken, Türk TENGRİ'ye bakıyordu. Esenlikler dilerim.
Siladamsın
Silbide cengizhanın gönderilen arap elçilere bir sözü;
arap elçiler cengizhana islamdan bahseder ve birkaç hikaye anlatır ve tek tanrı inancı olduğunu söyler.
cengizhanın cevabı ise kusursuzdur;
-"sizin o öğrendiklerini biz bin sene önce yapmaya başladık,siz puta teparkene biz tektanrı inancına zaten sahiptik "der.saygılar
off ne ii demiş💅
Sildilara hanım iyi kadınlar itaatkardırlar (nisa:34) buraya msj atmamalısınız.. yada savaş hepimize farz ve yağma cariye helal(nisa 75) hayde savaşa ? din allahın oluncaya dek onların cezası ölümdür(inanmayanların).ve bu hoşgoru dini.. gazvenin hüccetin ne olduğunu bilmeyenler objektif bi yaklaşıma dil uzatmamalı bence... yanlış bi ifadem oldu ise affola
YanıtlaSilYalan konuşma kafana göre alma ayeti sen kimin için savaşırsın? Kadınlar ve çocuklar için değilse niye ?
SilNisa Suresi 75. Ayet: Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
Nisa Suresi 34. Ayet:
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
o savs konusunda olayların akısı nedeni ile gelen ayety olabilir ki zate nöyle düşündürüyor
SilAydınlatıcı bilgiler için teşekkürler
YanıtlaSilGök tanrıcılıkta herkesin yaptığı kötülükleri bu dünyada çekeceğine inanıldığını söylediğiniz. Fakat araştırmalarıma göre insan öldükten sonra tanrı ile birleşirmiş ve kötülük yaptıysa enerjisel olarak bunu hissedermiş pişmanlık duyarmış. Bu konuyu biraz daha açar mısınız. Bir de yedi nesilden sorumlu olduğumuzu söylediniz. Peki ya daha sonra ne oluyor. Bu konuyu da açar mısınız. Son olarak Ahmet Yesevi Mevlana gibi türklerin İslamiyeti yorumlayarak yaşadığını gerçek İslamiyetin farklı olduğunu düşündüğünüzü söylediniz. Bunu kanıtlar nitelikte bir kaynak mevcut mudur.
YanıtlaSilİslam hakkında kader konusunda yazdıklarınızın bazıları çok yanlış Herkes Kendi Kaderini çizer Yani önceden kişi cehenneme gidecek diye yazmıyor sadece Allah o kişinin cehenneme gidip gitmeyeceğini bilir yani o kişinin cehenneme gidip gitmeyeceği tamamen kendi seçtikleri iledir ki imtihan edilmeyi gayrü Bela da kabul etmiştir Bi de İslam da vahiy esas tengricilik akil demişsiniz doğru fakat İslam da da akil esas Allah katında en kötüsü akıl etmeyen düşünmeyen sağır ve Körler dır tarzında meall örneklendirie
YanıtlaSilGök tanrı sizi korusun.Bu güzel bilgileri öğrendiğim için mutluyum.
YanıtlaSilYazıma başlamadan önce İslamiyet'le ve Tengricilikle ilgili yanlış veya kendi menfaatinizce değiştirilmiş bilgileriniz olduğunu düşündüğümü beyan ederim. Madem Tengricilik meleklik ve peygamberlik makamına inanmıyor , kitaplara inanmıyor , peki Tengrinin var olduğunu nereden anlıyorsunuz ? Sonuçta Tengrinin yarattıklarını anlatması ve desteklemesi gerekmez mi ? Doğaya bakarak anlıyoruz demişsiniz . Evet belki doğaya , dağlara , taşlara , denizlere , ırmaklara , gökyüzüne ve yıldızlara bakarak '' mutlaka bunları bir güç yaratmıştır '' diyebilirsiniz ama bu yaratılmışları anlatacak ve destekleyecek birisi , bir aracı olmadığı müddetçe bu inancın içinizde mutlak bir niteliğe bürünmesi oldukça zordur . Siz bu kesinliği kendinizde sağlasanız bile geniş kitlelerce kabul görülmeyebilirsiniz , çünkü herkes aynı şeyi düşünmez , düşünseydi kavgalar savaşlar olmazdı , tartışmalar olmazdı zaten ! Evet dediğim gibi doğaya bakarak bunları yaratan bir güç mutlaka vardır diyebilirsiniz ama ne amaçla , niçin yaratıldığınızı kavrayamadığınız bu deist düşünce yapısına sahip olunduğu müddetçe inancınız içinizde tini ( yani ruhî ) bir bunalıma yol açacak , aklınız kalbiniz ve gönlünüz tam anlamıyla tatmin olamayacak , bu konuda bir kesinlik elde edemeyecektir . İşte bu yüzden Allah dağ taş orman deniz gibi görülebilen ve hissedilebilen ; MELEK cin şeytan gibi görülemeyen ve hissedilemeyen yarattıklarını hangi amaçla yarattığını insanlara aktarmak ve anlatmak için PEYGAMBERLİK ve KİTAPLIK dediğimiz şeyleri boşuna uygulamamıştır . Türklerin de İslamiyeti seçme hususlarındaki en önemli etken , Türk Milletinin içine düştüğü inanç bunalımıdır. Aynı zamanda Türkler zamanla İslam ile ÇOKÇA BENZERLİK GÖSTEREN ASIL DİNLERİ GÖK TANRI DİNİ'ni bırakıp çeşitli batıl dinlere uyup zamanla Türk Milleti bu çeşitli inançlardan dolayı o cihanı tutan kadim millet bölünmüştü. İşte tam bu esnada İslamiyet Türkleri bu çeşitli inanç buhranından alıp bugün yüzde 90 ından fazlası Müslüman olan imanı , inancı tam , mutlak ve refah bir Türk Milleti meydana çıkarak İslam Aleminin lideri konumuna gelmiş bir millettir . Yazımı ulu lider Muhsin YAZICIOĞLU'nun şu sözle sonlandırmak istiyorum : '' Arap kültürünü İslamiyet sanmakla Avrupa Kültürünü Medeniyet sanmak aynı hatadır. '' Saygılarımla...
YanıtlaSilİsimsiz arkadaşımız, yorum için teşekkürler. Öncelikle yazınız içinde sorduklarınızın cevapları gizlidir, böyle güzel bir yorum her zaman karşımıza çıkmıyor. O nedenle yanıtlama gereği duyduk:
Sil1- Tanrı ile aramızda bir aracı kabul etmiyoruz. Çünkü, Tanrı'dan olduğumuzu düşünüyoruz. Bizim Tanrı'ya iman etmek için ikinci, üçüncü kişilerin sözlerine ihtiyacımız yok, zira biz kendimiz Tanrı ile irtibat halindeyiz - inancımıza göre-.
2- Bu sizin kendi içinizde kalır, geniş kitlelere yayamazsınız demişsiniz. Harika! Zaten Tengri inancını biricik kılan şey bu. Bizde değişmeyen ve herkes için geçerli kurallar yoktur. Herkes inancını kendi içinde, kendi deneyimleriyle yaşar. Bu yüzden bizler Müslümanlara, Hristiyanlara, Budistlere kızmayız. Onlar, Tanrılarına bu şekilde ulaşıyor deriz. Kendi inancımıza din dahi demeyiz, yaymak için çaba göstermeyiz. Çünkü dini yayma ç çabasının Tanrı'ya faydası yoktur. Ancak insanların kişisel hırslarından doğar bu sevda. Herkes benim gibi düşünsün der insan. Böylece geniş kitleleri yönetme imkanı elde eder. Ancak Tengriciler için böylesi söz konusu değildir. Cemaatleşme, gruplaşma görülmez.
3- İçimizde şüpheye düştüğümüzü söylemişsiniz lakin bu kısım doğru değil. Ama biliyorum ki bunu sizlerin yani semavi dinlerin kültürüne dalmış kişilerin anlaması kolay değil. Ama imkansız da değil. Çaba sarf etmeniz gerek. Küçüklüğünüzden bu yana, aslında sevgi dolu değil 'korkulması gereken' bir Tanrı fikri ile büyütüldünüz. Ve size, O'na asla kendi kendinize ulaşamayacağınız, bu nedenle peygamberlerin olması gerektiği öğretildi. Ama neden ben peygamber değilim? Diye bile soramadınız. Şu yorumunuzda da bu kabulleniş var. Biz diyoruz ki, Tanrı katında seçilmiş kişi yoktur. Tanrı hiçbir yarattığını öbüründen ayrı görmez. Birini ezip öbürünü kayırmaz. Bu nedenle Tanrı ile görüştüğünü iddia edenlerin peşinde gidemeyiz. Tanrı ile herkes kendi yordamınca iletişim kurmalıdır, bunu da diğerleri belirleyemez. Yani ben, göğe bakıp huzur duyuyorken; bir adamın çıkıp "Hayır artık göğe bakmayacaksın, çünkü ben Tanrı ile konuştum, o öyle bir şey istemiyor." demesini umursamam. Eğer Tanrı'nın böyle bir mesajı var ise, başka bir insanı kullanarak bunu bana söylemez, bizzat kendisi söyler-söylemelidir. Öteki türlüsü Tanrı'nın şanına yakışmaz - bizim inancımıza göre-.
Bu arada yukarıda yazdıklarımızın hiçbirisi İslam dışı değildir. Önemli olan bizim İslam'ın hangi yönünü gösterdiğimiz değil, gösterdiğimizin İslam'da var olup olmadığıdır. Saygılar bizden.
https://youtu.be/kqE95hT6Bb8
SilUlan şerefsiz ateist kitapsız peygambersiz puştlar kime çalışıyorsunuz söyleyin cia yamı çalışıyorsunuz milleti dinsiz yapmaya çalışıyorsunuz hangi çağdayız Kur'an ın bilimsel mucizeleri diye yaz googleye youtubeye 10 larca 100 lerce mucize görürsün Kur'anın ALLAH CELLE CELÂLUHÛ nün kitabı olduğuna dair insanları niye kandıriyorsunuz Kur'an bir mucizedir bir insanın yada binlerce insanın bir araya gelip ortaya koyabileceği yazabileceği bir kitap değildir buda onu yaratıcımız olan ALLAH 'ın kitabı olduğunun sadece 1'İNCİ kanıtıdır biraz KUR 'AN ı araştırın uyumayın........
YanıtlaSilbu gideşle Allah nurunu tamamlayamayacak gibi.deist olan olana.Muhammedin geliniyle evlendiğini duyan dinden çıkıyor.bunu Bi yakınıma anlattım,Kurana sonradan eklemişlerdir dedi.
SilKudurma uyuz arap dölü beğenmiyorsan siktir git blogdan
Silaptal bedevi
Silhttps://youtu.be/LzMEwWqZ5RU
YanıtlaSilKUR’AN’IN BİLİMSEL MUCİZELERİ: https://www.youtube.com/playlist?list=PLICVK1myUrS6G3-iM739yzbekKJ7vIDnh
YanıtlaSilHristiyanlarda da mucize var .niye hristiyan olmuyorsun ?
Silyazık kafana
Silhttps://youtu.be/kqE95hT6Bb8
YanıtlaSilEtrafınız islam nuruyla sarılıyken siz geçmişteki atalarımızın sapkın inançlarına kapılıp gitmişsiniz. Pişman olup hak yola girmezseniz çok yazık edersiniz kendinize. Allah hidayet nasip etsin ne diyelim..
YanıtlaSilPardon ama bizim kafamıza (daha doğrusu genel konuşmuyayım) benim kafama yatmayan anlattıklarınız , İslam'ın mucizesi diye adlandırdıklarınız. Evet haklısınız Kur'ana göre mucizeler var. Sorun burada , yaratıcı neden bir mucize yapsın. Yaşam bir mucize değil midir zaten? "mucize" diye adlandırdıklarınız ne kadar doğru olabilir? Doğa , insanlar , hayvanlar , dünyanın düzeni zaten mucizedir.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilZATEN HZ İBRAHİM DE VAKLINI KULLANARAK ALLAHI BULDU GÜNEŞ AY BENİM İLAHIM OLAMAZ DEDİ VE ARABIN PUTA TAPMASI NE ALAKA İSLAM PUTU REDDETMİŞ YIKMIŞKEN ARABDAN BAHSETMENİZ KOMIK OLMUŞ ZİRA İSLAMDAN ONCE HANİF DİNİNİN DE OLDUĞUNU TEVHİD İNANCIYLA HERKES BİLİYORR
YanıtlaSilKADER: Allah yazdi onun icin ben yaptim, DEGIL (bu iftira olur).
YanıtlaSilAllah sonsuz ilmiyle, benim hur irademle ne yapacimi bildigi icin yazmistir.
Tengricilikde insan niye yaratildi? Amaci nedir dunyada? Her insan tanri'yi kendi icinde yasar amenna ona bisey demiyoruz cunku kotulugu, seytani, nefsini ilah edinenler var ve zulme adaletsizlige itiyor insanlari peki onlar siz gibi daglar taslar suya bakarak NICIN dogruyu guzeli adaleti bulamiyor bulamamis veya bulmus sonra sapmis...?
Diyorsunuz ki gök Tengri inancında gök Tengri ile konuşulmaz fakat eski Türk kağanları Orhun yazıtların da belirttiği üzere ben Tengri buyruğu ile halkımın başına geçtim diyor bu hususta Tengri, Türk kağanlarına devlet yönetme yetkisi veriyor anlamı çıkıyor buna cevabınız var mı? İyi günler.
YanıtlaSilkağanların bunu demesinin tek sebebi türk halkı üzerinde otoriter güç sağlamaktır Cengizhan'da aynısını yapmıştır ve kendini tanrının gönderdiği bir ceza olarak nitelemmiştir esenlikler
SilAllahın selamı üzerimize olsun.tartışılan konudaki uslup gerçekten TÜRK kültürüne ne kadar uygun.uzun zamandır bu derece karşısındakilerin fikirlerine hakaret etmeden eleştri yapan bir platforma denk gelmedim.
YanıtlaSilbenim merak ettiğim konu neden deist,ateist,tengrici,budist,yahudi,hristiyan hep kuran a ve islama karşı hz Muhammede karşı.birisi bana bunu açıklayabilirmi
1-araplar türk milletini asırlar boyu sırtından vurmuştur ve islam bir arap dinidir
Silörn=hindistanın kuzeyinde emeviler döneminde emevi halifesi tarafından türk halkı katledilmiştir.
örn=1.dünya savaşı
2-islamda akıla ve mantığa uymayan bir sürü ayet ve hadis vardır
örn=
"ey iman edenler! siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, peygamber'in evlerine girmeyin. ancak davet edildiğiniz vakit girin. yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. çünkü bu hareketiniz peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. ama allah, hakkı söylemekten çekinmez. peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. sizin allah'ın resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. çünkü bu, allah katında büyük (bir günah) tır. "
azhab 53
3-bütn bunların yanında islam museviş bir dindir ve Hristiyanlıkta Musevi bir dindir ama Hristiyanlıkta bir sürü incil var ve kurandada değişiklik olmuştur.
örn(küçük bir olay):harzemşahlar veya gaznelilerde olabilir o dönemde hülagü han bağdatı yakıp yıkıyor deniliyor tam o zamanda islamda reformlar gerçekleşiyor islam değiştiriliyor ve düzeltmeler yapılarak bugünkü halini alıyor ozamanki arap devleti hülagü hanın bağdat(islamın gözbebeği) şehrini yakıp yıkmasından istifade ederek islamı değiştiriyor.
bu yüzden islma karşı tavırlar vardır
Akıl işletmek,mantık ile doğruyu bulmaktan bahsedip hiç bir dayanağı olmayan,akıl ve bilginin, kanıtın aksini iddia ederek Kur'an değiştirilmiş diyebiliyorsunuz ki büyük çelişki. .Bugün kü bilimsel çalışmalar ve matematiksel sistemlerle Kur'an'ın korunduğu ,buraya bir ilave yada çıkarma olması durumunda matematiksel ve simetrik eşleştirme sistemin çöktüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.( Modern İslam bilimcileri matematiksel ve simetrik korumayı tespit etmişlerdir.) Ayrıca Hz Muhammed'e yada Hz.Ebubekir dönemine denk gelen karbon testleriyle tarihi bu dönem olarak tespit edilmiş olan ve bilinen en eski Kur'an kitabı British Museum da ve günümüzdeki elimizdeki kitapla birebir aynı iken değiştirilmiş derken hangi akıl ve kanıt üzerinden akıl yürüterek, Kur'an değiştirilmiştir diyebiliyorsunuz. 2- Allah iyi yada kötü, ibadet istemez,kural koymaz, ahirette yoktur diyorsunuz.Yapılacak olan iyi-kötü toplum belirler, bunun ötesi yoktur.İyi-kötünün de cezası Dünyadır diyorsunuz. Peki Dünyada milyonlarca insan zulüm görüyor,öldürülüyor ,tecavüz ediliyor vb bu kötülüklerin çoğunu yapan maalesef Dünya da cezasız kalıyor o zaman nerde ,kim bu kötülüklerin cezasını görmeden gittiyse yanında kâr kalıyor. İyi-kötü nün topluma göre şekillenmesi doğru bir mantıksa Hitler'in Alman ırkını bozuyorlar diyerek özürlü,saç rengi ve kafa şekli uymuyor diye öldürdüğü Alman halkını katli,büyük Alman imparatorluğu hayali de o toplumda onun arkasına takıldı diye yaptıklarına iyilik mi diyeceğiz? İyilik tüm insanlık için insan ve toplum menfaatlerinin de üstünde bir yapıdır ki bunu belirleyen Allah'tır Hindular da koca ölünce eşinin de öldürülmesi toplumsal anlayışını,toplumuna göre iyi ve güzel olanı savunuyordu o halde yaptığını doğru mu bulalım?Demek ki iyi-kötü yü insan kendisi belirlerse iyi anlamına geliyormuş Ayrıca İslam kendisine bir saldırı, baskı,zulüm olmadıkça savaşmak yasaktır.Tevbe süresinin bir ayetini cımbızlayarak Onları Öldürün! cümlesinden yola çıkarak İslam dininden olmayanları öldürün kanısına tüm kitabı okumayanlar dışında bu sürenin yani Tevbe süresinin bu ayetinin başını ve sonrasını okumayanlar ancak ya bipgisizlikşe ya da art niyetli olarak bu surenin anlaşmalarını bozarak müslümanlara zulmeden Mekkeli müşrikşete hitaben söylendiğini açıkca görür.Başında besmele olmayan tek sure olarak da bu müşriklerle ultimatom olan tek sure olduğunu da bilir.) 3- Kader belli ise insanın seçim şansı yoksa o zaman insan yaptıklarından sorumlu olmaz diyorsunuz ki çok doğru; Kur'an'a göre Kader anlayışı bu şekildedir demeniz ise bir o kadar yanlış.Kader ölçü demektir.Tüm evrendeki dengedir.Doğum,ölüm, anne babanız vb seçimler hiçbir zaman sizin elinizde değilken hayattaki iradenizle Allah'ın belirlemiş olduğu emir ve buyruklara uyup uymamak sizin imtihanını oluşturan özgür iradenizin seçimidir Sizin imtihanınız da bu özgür iradeye göre yaptığınız seçimlerinizdir.Şimdi her şeyi bilen bir varlık olan Allah'ın geleceği ve geçmişi de bilen bir varlığın sizin aslında cehennem cezası yada cennet ödülü alacağınızı bilmesi sizin seçimlerinizi müdahale ediyor anlamına nasıl vardınız?Neyi seçersen o olursun.Allah dileyeni doğruya klavuzlar,dileyeni doğru yoldan saptırır. İraden olmasa özgür olmasa imtihan olmadığına göre Kur'an'ı baz almayıp bir hadiese söze, efendim hocamıza göre deyip de bunu Kur'an'a yani Allah'ın zikrine göre söyledi derseniz olmayanı ve dayanağı bulunmayanı dinin sahibini dikkate almadan söylemiş olursunuz. Eğer zaten bir rivayet olan Hadis diye söylenen söz Kur'an'a dayanmıyor ve zıttını söylüyorsa zaten doğru değildir. Gerçek müslüman Kur'an'ı bütününü bilerek ve onu dikkate alarak kulluk ve diğer insan ilişkilerini yaşar.
SilBen inanç yolunu bulmaya çalışan Türkçü bir gencim. Sizin yorumunuz bu konuşmadaki en mantıklı Müslüman yorumu olduğundan size sormak istiyorum.
SilNeden bütün semavi dinler Orta Doğu'da ortaya çıkmıştır? İslam evrensel bir din ise neden ulaşamadığı yerler vardı Hz.Muhammed yaşarken? Bu Peygamberin ''Tebliğ'' görevinde başarısız olduğu anlamına mı geliyor? Her topluma Allah tarafından peygamber gönderildiyse neden hiçbir ize rastlanılmamış Çin'de, Amerika'da vs. sonradan keşfedilen yerlerde? Bütün alemlerin ve tüm varlığın yüce yaratıcısı neden ona kıyasla bizim gibi hücre kadar olamayacak varlıkların ibadetini ve kulluğunu istemiş? Neden bizi Cehennem ile cezalandırmak veya Cennet ile ödüllendirmek gereği duyuyor? Normalde ''Müslüman-Deist'' şeklinde tanımlıyordum kendimi, her iki tarafa dair şüphelerim vardı ama bu Tengricilik yazısıyla, bu inanca da sempatim yeşerdi. Cevabınızı bekliyorum Teşekkürler.
sorularla islamiye sitesine bakabilirsin habil_reis adlı instagram kullanıcısına sorunu yazabilirsin o sana cevap verir
Silsorularla islamiye sitesine bakabilirsin habil_reis adlı instagram kullanıcısına sorunu yazabilirsin o sana cevap verir
Siltengricilikte bir kitap bir peygamber uyarıcı yoksa ki yok diyorsunuz.insanların gelenek ve görenekleri size göre bir dinmidir?
YanıtlaSilzilzal suresi 7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.
tengricilikte tüm kanun bumudur?
Tengricilik'i tam olarak din şeklinde nitelendirmiyorlar bütün yazıları okuduysan.
Silarap dölleri was here
YanıtlaSilşu arap döllerini anlayamıyorum asıl kuran değil bunların incelenmesi lazım
YanıtlaSilarkadaş biz onlara bilimsel verilere dayalı doğanın kendisinin tanrısı olduğunu savunan (tamamen bilimle özdeş)kimin yazdığı belli olmayan kitaplara inanan değilde kendi fikirleri aklı ve iradesi ile tanrıyı bulmaya çalışan bir din anlayışı suuyoruz.Adamlar hala yok şu ayet yok bu ayet deyip duruyor.
en iyisi bunları salmak .Ben ahlak yasalarına uyan insanların akıllı olduğunu düşünüyorum.
din(semavi dinler) insanları örgütlemek kandırmak için kullanılan bir saçmalık.
insanları taşlamak , hırsızlık yaptı diye kollarını kesmek , kafasını kesmek gaddarlıktan başka hiçbirşey değildir.eğer g-hırsızlık yapan bir adamın gerçekten ihtiyacı yoksa zaten o hak eder ama ihtiyacı olsun olmasın aynı şeyler devam ediyor geçen hafta bir haber okudum şöyle ;
"İran'da adamı biri eczaneden ağrı kesici şurup çalıyor.Çalışanlar şikayetçi oluyor. Adam çıkarıldığı mahkemede suçlu bulunuyor ve sağ kolu kesiliyor."
nedir bu şimdi adamın ihtiyacı olduğundan eminim ki böyle bir şey yapıyor.
Çaldığı ağrı kesicide eczanenin en ucuz ürünlerinden.Bu gaddarlık değilde ne din insanları bu hale sokuyor işte .Arap dölleri son cümlelerim merak etmeyin; bilimle din asla bağdaştırılamaz , yaklaşmaz çünkü biri hurafe,ne olduğu belirsiz saçma sapan şeyler diğeride tamamen akla dayalı asla doğru yoldan sapmayan güncel ve ne olduğu bilinen birşeydir.
esenlikler diliyorum.
Akıl budalalar İslamiyet kavmemi gelmiş,yoksa dünyayamı.Siz dininiz ile inancınız ile yaşayın milletin aklıyla oynamaya çalışmayın.Allah kimin ne yaptığın biliyor.Siz türk olmadığınızdan milli duygular ile yeni yetişin nesli inançsız yapmaya çalışan ahmaklarsınız,Allahın azabı üzerinize olur inşallah
SilKardeşlerim herkesin inancına saygılıyım sonuç olarak İslam da bunu buyurur size zulm etmeyeni dinimize düşman olmayanı düşman görmeyin barış ve adalet içinde yaşayın der . Nasıl ki sizler Tengri inancı ile İslam hakkında konuşabiliyorsanız ve insanlar bunu yanlış anlayabiliyorsa bizim konuştuklarımızı ve bize mantıklı gelenleri de sizlerin anlaması pek kolay olmayacaktır sonuç olarak her iki tarafın da doğumundan beri ya da belirli bir süreden beri gönülden inandıkları mevcut . Öncelikle yazılarınızda biraz genel ve kaba bir kalıpta bakılmış İslamı eleştirmek için biraz çaba sarf edip öğrenmek gerekir bahsettiğiniz çoğu konuda İslam da ve Kuran'da detaylar vardır . İslam'a baktığımızda öncelikle bir peygamber aracılığıyla gönderildiği görülmektedir evet doğrudur bizler buna inanırız peygamberin gelme amacı kendisinden önce gelen peygamber ve kitapların amaçları ve içerikleri değiştirilmiştir . Bir yorumunuzda neden biz peygamber olamadık dediğinizi gördüm çok güzel bir soru lakin kolay bir cevabı var . Sizler toplumdan rast gele kimisinin kin beslediği kimisinin fanatiği olduğu kibir sahibi sabırsız bir kişiyi mı elçilik verirsiniz yoksa zamanında en güvenilir ticareti yapan el emin diye çağrılan herkesin tanıdığı ve sabırlı bir kişiye mı inanır ve bu görevi verirdiniz ben açıksası her önüne gelen kişinin peygamber olamayacağını çünkü insanların arasında kötülükler ve ahlaksızların olduğuna inanıyorum . İrade konusunda dediklerinizi baktığımızda biraz saçma geldi diyebilirim yani her şeyi Allah belirlemez bazı dönüm noktaları vardır . Mesela manavdan bir elma ya da vişne almanız gerekiyor hangisini seçeceğiniz Allah tarafından yazılmaz sizin tercihiniz ama ne zaman öleceğiniz nerede okuyacağınız bir imtihandır sizin kararlarınız imtihan edilir . İnsanın İslam'a göre günah işlemesi kaderde yazılmamıştır bu insana ve dinini bilmesine de bağlıdır dinini tam bilmeyeden yanlışlıkla yapana Allah merhamet gösterir affeder ama bilerek yapana ceza verir çünku dinimiz bize bu yaşamın bahşedildiğini ve vefa göstermenizi ister . Sizin zinaya yanaşıp yanaşmamanız sizin tercihinizdir eğer zina yaparsanız günah olur ama Allah korkusu ile yapmazsanız sevap olur ve kıyamet günü sizin sevap ve günahlarınızı göre cennete veya cehenneme gideceğiniz bildirilir . Evet bu bir müslüman için mantıklıdır çünkü müslüman bunlarla doğuştan beri ailesi ve çevresi tarafından eğitilmekte kendi kararını vermektedir . Cennete gidip gitmeniz Allah yazgısı değildir sizin irademizle yaptıkalarınıza bağlıdır . Ben size saygı duyarım çünkü iki dini inanışı da doğuştan bilmiyoruz ben Tengri inancı hakkında pek konuşmam eleştirme konusunda da kendimi yeterli bilgide görmüyorum çünkü pek bilmiyorum ama İslam hakkında sorularınız olursa cevaplarım . Son olarak türk birliğinin kurulmasında ve düşmanlarına karşı birleşmelerinde dinin bir şey ifade etmemesi herkesin Özgür olması gerektiğini ve barış adalet içinde yaşanmasını düşünüyorum . Bir gün dinlerin insanların birliğine engel olmadığını herkesin anlaması ve özgür insanların düşmanlarına karşı birlik olması dileğiyle.
YanıtlaSilkendinize sorun hiç bir belge kitap veya bir peygamber yokken sizler cennetin ve cehennemin ve meleklerin ve cinlerin varolduğunu nereden biliyorsunuz
YanıtlaSilGök tanrı kaya yazıtı kim neye dayanarak yazdı sizler o yazıya inanıyorsanız demek ki gök tanrı sizden biri ile iletişim kurmuştur ve kendi varlığını sizlere bu şekilde ulaştırdı Şöyle bir örnek vereyim baba olan bir insan çocuğu okuldan mezun olunca takdir veya teşekkür getirdiğinde baba çocuğunu ödüllendirmiyor mu İslam dininde de ALLAH a olan kulluk görevini tam olarak yerine getirirsen ödül olarak cennete girersin bu dünyada yaşamanın amacı budur
YanıtlaSilO değilde biz kılıç zoru ile Müslüman olduk demem yanlış bir tabir olurmu bunu çok yargılıyorlar çünkü
YanıtlaSilEvet, olur. Türkçülerde anlamadığım şey de bu. Türk ırkı şöyle üstündür böyle üstündür derler, sonra vay efendim kılıç zoruyla müslüman olduk araplar bizi döve döve islam yaptı. Kılıç zoruyla müslüman olduysan nasıl üstün ırk oluyorsun amk? Çinlilerce devletine fitne-fesat sokuluyorsa üstünlüğün nerde? Hayır kardeşim, bu en az 300 yıllık bir süreçtir. Ergen zamanlarımda da zaten kılıç zoru teorisi de göktanrı diniyle benzerlik teorisi de saçma geliyordu. Türklerin Müslümanlığı kısmen siyasî, kısmen ekonomik, kısmen de sosyolojik unsurları barındırır. Bu konuda Doğu Perinçek'in Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek kitabını okumak faydalı olacaktır.
SilAyrıca Türkçülerin de samimi bir şekilde Tengrici olduklarına inanmıyorum. Sırf karşı çıktıkları din/dinlerin açıklarından dolayı -aynı ateistleri gibi- salvo atışına geçiyorlar. Bence ateistlerden bir farkları yok. Sadece tutunacak dal arıyorlar. Zaten bu memlekette kim samimiyetle bir şeyi kabullenmiş ki. Ya birine tepki olarak, ya da atasından dedesinden ne gördüyse o. Neresinden tutsak elimizde kalıyor.
Çok cahilce üstün körü bir şekilde yazılmış bir yazı, zerre İslamı anlamamış arap toplumuna ve ortadoğuya maal ederek İslamı çürütebilecek olanların yazısı.Misyonerik bir faliyet anlamsız içeriği boş, çok laf söylenirde nerden tutsak zarar. Tengricilik eğer doğa bakılıp anlaşılıyorsa Paganistlik içeriyordur.
YanıtlaSil