Yada Taşı
Yalnızca Türklerin kullanabildiği mucizevi bir taştan haber verir eski çağ tarihçileri...
Yada Taşı (Jade Taşı)...
Bu taşın hikmeti şudur; Yada Taşı ile Türkler istedikleri zaman yağmur, kar, dolu yağdırabiliyorlardı. Bu sayede birçok savaşı kazandıkları söylenir.
Yada Taşını kullanmasını ise yalnızca hükümdarlar ve kamlar bilirdi.
İbn el-Fakih, Kitabü Ahbar el-Buldan adlı eserinde Türklerin efsanevi “Yada Taşı”ndan bahseder (aşağıda). Bu kişi gibi daha birçok eski tarihi şahsiyetler de Türklerin “yada taşı” denen mucizevi taşından ve bu taşı yalnızca Türklerin kullandığını bilmesinden bahseder.
Yada Taşı Nedir?
“Türk ülkelerinin acayip taraflarından biri onların istedikleri zaman yağmur, kar, dolu yağdırdıkları bir çeşit taşa sahip olmalarıdır. (Yada Taşından bahsediyor). Bu taş onlar arasında meşhur, yaygındır. Türklerden hiçbir kimse bunu inkar etmez. Bu taş bilhassa Tokuzoğuz hükümdarının yanında bulunur. Türklerden başka hükümdarın yanında bulunmaz.
Bana Ebu Abdullah el-Hüseyin b Üstazeveyh söyledi. Ona Ebu İshak İbrahim b. el Hasan, ona Hişam b. Lührasib el Saib el Kelbi, Ebi Malih’ten nakletmiş, o da İbn Abbas’tan naklen söylemiş. İbn Abbas şöyle der:
İbrahim peygamber, Sara ölünceye kadar başka bir kadınla evlenmedi. O ölünce öz Araplardan (Kahtan’dan) Kantura bint Meftun adlı bir kadınla evlendi. Bu kadından Medyen, Medain, Nisan, Uştuk, Sûc adlı oğulları doğdu. İbrahim Peygamber oğullarından İsmail, İshak, Medyen, Nisan’ın yanında kalmasını, Medayin, Uştuk, Sûc’un yanından ayrılmasını istedi. Onlar, “Ey babamız, İsmail, İshak, Medyen, Nisan’ı yanında emniyet ve bolluk içinde bırakıp da bizi gurbet, yalnızlık, vahşete göndermeyi nasıl uygun görürsün? dediler. O da “Böyle emrolundum. Fakat size Allah’ın isimlerinden bazılarını öğreteceğim. Bu isimlerle düşmanlarınıza galip gelecek, kuraklık olunca yağmur yağdıracaksınız.” dedi. Onlara bu isimleri öğretti. Onlar da yanından ayrıldılar. Horasan’a geldiler. Orada çoğaldılar, bahsedilen isimle düşmanlara galip geldiler. Yafes bin Nuh’un çocuklarından olan Hazarlar bunu öğrendiler. Onların yanına gittiler, onlarla ittifak yaptılar, evlendiler. İki taraf karıştılar, birbirlerinin yanında kaldılar. Karışmayanlar ülkelerine döndüler.”
Ebül Abbas İsa b. Muhammed b. İsa el-Mervezi şöyle der:
Tokuzoğuzlar, Oğuzlar, Karluklar -ki bunların geniş ülkesi, ünleri, düşmanlar üzerinde büyük zararları vardır.- gibi kafir Türk ülkelerine hudud olan Maveraünnehir ve başka yerlerdeki Horasan kureleri halkından, Türkler arasında seferler sırasında ve başka zamanlarda yağmur yağdıranlar, istediği kadar yağmur, dolu, kar meydana getirenler olduğunu devamlı duyardık. Kimimiz bunu kabul eder, kimimiz inkar ederdi. Nihayet, Davud bin Mansur bin Ebi Ali el Bağdisi ile karşılaştım. Horasan’da valilik yapmış, idaresi beğenilmiş makbul bir adamdı. Oğuz Türklerinin hükümdarının oğluna rastlamış. Ona “Bize, Türklerin istedikleri zaman yağmur, dolu, kar yağdırdıkları söyleniyor. Bu konuda ne biliyorsun” demiş. O da cevaben anlatmış:
“Onlar bir sefere çıkınca veya yağmur yağmasını isteyince bu taştan bir miktar çıkarıp tutarlarmış. Hemen bir bulut peyda olur, yağmur yağdırırmış. Eğer kar ve dolu yağmasını isterlerse biraz taşı arttırırlar kar ve dolu gelirmiş” dedi. Söylendiğine göre, onlar bu tala bir tarafa işaret ederlerse o tarafa yağmur yağarmış.”
Yada Taşı Nasıl Bir Taştır?
Fuat Köprülü, Mahmut bin Mansur’un eserinden hareketle bu yağmur taşı için “Kolayca ufalanabilir, büyük bir kuş yumurtası kadar olup 3 türlüdür: Kırmızı beneklerle dolu beyaz toz renginde, beyaz temiz ve koyu kırmızı yahut muhtelif renklerde. Şekli hakkında muhtelif fikirler vardır.” demektedir.
Eski zamanların Arap gezginleri yukarıda da okuduğumuz gibi bizlere Türklerin “Yada Taşı” hakkında bilgi verir. Anladığımız kadarıyla Yada Taşı ile Türkler istedikleri zaman yağmur yağdırma gücüne sahipti. Fakat yine anladığımız üzere bunu beceren Türkler Müslüman olanlar değil, Arapların “kafir” olarak niteledikleri Tengrici Türkler idi.
Nitekim zamanla ya bu taş kayıp olmuş ya da Türkler taşı nasıl kullanacaklarını unutmuşlar.
Sitenizde Uçmag hakkında bilgi bulamadım. En çok merak ettiğim ve Google'da bulamadığım şey bu. Yeşil mi, sonsuz mu, bozkır mı, orman mı, ödüller ne, at sürme gibi milli ögeler var mı?
YanıtlaSil